TANJU BEYAZIT YAZDI:TABUTTA RÖVAŞATA

Rövaşata nasıl atılır; kaleye sırtı dönük, gelen pasa,ters olarak biraz havaya kalkılır ve sırtı yere düşecek halde vurulur. Amaç topun kaleye gitmesidir. Gider mi gitmez mi artık bilinmez. Peki tabutta bu yapılabilir mi ?..” Nasıl bir soru bu ?..” mu dediniz ?.. Evet haklısınız. Derviş Zaim’in müthiş bir filmi idi.

Gecikmiş, ama yine de doğru zamanda ülke rövaşatalar atıp  duruyor .. Gelen pas merkezleri yanlış, daraltılmış alan ve hedef net değil... Yandan,üstten toplar uçuşuyor.Kaleye isabet eden yok. Siyasal islam kurgularına devam ediyor. Gelecek planlıyor.  900 bin mülteciyi vatandaş yapmış. Yani yedek oyuncuları hazırlıyor. Daha da yapacak bunu. Seçim sistemini ayarlamış, bekçilerini de. Bütün kurumlara yerleşmiş.

Ülke zamların altında feryat ediyor. Tam anlamıyla feryat !.. Başını kaldıracak hali yok. Asgari ücret10 bin lira olsa çare değil. Emeklilere bir maaş bayram ikramiyesi verse sadece bir hafta gider.

İnsan gerçekten de en zor şartlarda bile bir denge kurabilme yetisine sahiptir. Aynı zamanda tabutun içine girerek rövaşata denemeye bile hazırdır. Fakat “neden tabuttayım “  demeyi pek beceremez. Zerre kadar anlamı olmayan bir özgüvenle “dur bakalım ya. ” Diyebilecek sefil bir cesaretin sahibidir. Bir duraksama halinde kapatıp tekrar açmayı sever. Bulduğu fişi ilk gördüğü prize takmaktan da çekinmez. Böyledir bu coğrafyanın insanı. Acılara hep davetiye yazar !