TANJU BEYAZIT YAZDI:KORKAK BURJUVAZİ
“Halk baskı altındaysa, kendine kendinden başka bir şey kalmamışsa, ona ayaklan demeyen alçaktır.” Robespierre - 26 Mayıs 1793
Demiş de Robespierre. Jakobenler Fransa’da Cumhuriyeti vazgeçilemeyecek kadar yerleştirmişlerdir. Birlikte yola çıktıkları burjuvazi, jakobenlerin devrimci ısrarından ürkmüş ve Robespierre’yi giyotine göndermişlerdir.
Laiklik, aydınlanma bir zorlu yoldur. Tereddütü gevşemeyi kaldırmaz.
Anayasal monarşi iliklerinize kadar yerleşirse artık sizi de çarklarında öğütür. Gün gelir size; “ sen işine bak !“ derler.
Laiklik saçma sapan bir din karşıtlığı değil, dinin vesayet altından kurtulmasıdır. Uygar olmaktır. Laikliğin olmadığı hiçbir toplumda sistemli bir üretim düzeni olamaz. Üretim bölüşüm ilişkileri olamaz. Feodalizm bilimsel teknolojik üretimin ayak bağıdır.
Küçük burjuvazi de laikliğe tedbirli ve ürkek yaklaşmaktadır. Çünkü ufku bu derin paradoksu anlayabilecek kadar geniş değildir.
Peki, işçi sınıfı?..
İşçi sınıfı şaşmaz biçimde bu ilişkinin içindedir. Her gün, her dakika monarşik sistemin baskıları altındadır. O var olduğu sürece nefes alamaz.. Alamayacaktır. Ne yolda yürüyebilirler, ne sendikal faaliyet yürütebilirler! Ancak, buradan çıkışın hangi siyasal sistemde olabileceğini öğrenirler. Bunun için de işçi sınıfı laikliğin reddedilemez dostudur. Hiç bir aydınlanma hareketi işçi sınıfını ürkütmez, tedirgin etmez. Aksine umutlandırır.
Kapitalizm derin bir çaresizlik yaşamaktadır. İnsanlara sunabileceği bir şeyleri yoktur. İşte bu nedenle korkaktır burjuvazi.. Çünkü artık top kitlelerin elindedir. Küresel çapta bir arayış, yeni bir çıkış dalgası gelmektedir derinlerden. Bu nedenle monarşizme pirim vermektedir, bu nedenle feodalizmin en gerici dinsel ilişkilerinin yolunu açmaktadır. Çünkü korkaktır. Kaybetmekten korkmaktadır.
Tanju Beyazıt