TANJU BEYAZIT YAZDI: KYRIA
Kyria,
kahvaltı yaptım sana karşı
Sakızada'lı, Gina Lolobirigida havalı
bir kadın kurdu masayı
Eylül denizini soludum masmavi
bir de, şu büyük gemiye
görünmeden kimseye
binip gitmek sızısı düştü içime
ah be güzelim,bu kaçıncıdır,
kaçıncıdır sürüklersin beni peşine
Manolis'in kehribarına gideceğim içmeye
o sinirli ,tombul kedisi ve gayet lakayt güvercinleri
şen kahkahalar ve nasıl da vururlar yüzüme yalnızlığımı
desem ki; aslında sevdiğim karşıda oturur
bu gün değil ama,yarın gelir
inanırlar mı ?
ah Kyria
güneş daha geç doğuyor sanki
eski yıllara göre
sabahın dört buçuğunda
hala daha gök alaca
Kyria,iki dakika fark var aramızda
sadece iki dakika
her sabah bakıyorum adana
ve sesleniyorum
çay hazır !..
gülüşün doluyor odama
kömürden de kara
saçlarınla,içine çekerek geliyorsun ya
çay kokusunu..
bir zamanlar,sen de ben de
ayrı ayrı yerlerde
çocuktuk değil mi ?..
kapattım ışıkları
gün düştü yola
karıncalar sabah telaşında
Kyria,
bu mektubumu açtığında
hasret dökülecek eteklerine
seninkileri de kat onlara
ve geri gönder bana
son bir söz daha
biliyorum,bir gün mutlaka
mutlaka hatırlayacak insan
severek yaşamayı
burnumda tütüyorsun Kyria..
tb