Gericiliğin mevzisinde durarak; karşı devrime dolaylı ya da dolaysız destek olan bütün kuvvetler, onarılması çok güç bir tahribatın ortağı olmuşlardır. Hele ki bunların içerisinde kendilerini “Kemalist “ olarak tanımlayanlar, Atatürk’ü ve kurtuluş savaşını zerre kadar anlamamışlardır. Saçma sapan “ ikinci kurtuluş savaşı “ belagatı üzerinden toplumun gerisinde kalmayı, devletin içinin boşaltılmasını izlemeyi tercih etmişlerdir.

Toplumun sahte kabadayılığa ihtiyacı yok. Toplumun yalanlara ihtiyacı yok. Yalan çöplerinden çıkan gazlar ülkeyi bunalttı sersemletti. İnsanlar üretim istiyor. Hastalıktan korunmak istiyor. İş istiyor, aş istiyor ve bu isteklerini avuçlarına yazıp yaşamlarına son veriyorlar.

Etkili bir kapanma ile bu günkü pandemi sayılarının yarısına bile ulaşmadan covit kontrol altına alınabilirdi. Ama hala daha inanılmaz bir cüretle kısmi ve sonuç vermeyecek hafta sonu kapanmaları deneniyor. ”Alkol güvenli mesafeyi ortadan kaldırıyor “ diyerek içki satışını yasaklamak toplumu alıştırma yöntemlerinden birisidir. İnsanları zorla içkiden vazgeçiremezsiniz. Sigaradan vazgeçiremezsiniz. Böyle bir şey yok!.. Devlet insanları korur, bunu; insanlarına karşı yasak ve cezalarla yapmaz. Sosyal politikalarla yapar. Kapatın o zaman içki fabrikalarını, sigara fabrikalarını!

Günde iki kez doğru gösteren saati “ harika çalışıyor” ilan etmekte nedir?.. Toplumun yüzde yetmişinin istemediği bir yönetimi desteklemekte neyin nesidir ?..

6 Milyon insana 14 gün bakamayan , bakmak istemeyen bir siyasal idare mi olur!.. Kör müsünüz siz!.. İtiraz eden herkesi;ya Amerikancı ilan ediyorsunuz, ya vatan haini!.. O zaman biz de sizi halk düşmanı ilan ediyoruz!