TANJU BEYAZIT YAZDI: HDP TÜRKİYE PARTİSİ OLABİLİR Mİ?
HDP Gerçekten Türkiye Partisi olabilir mi ?
Türkiye’nin istihdam, işsizlik, yüksek enflasyon, laiklik gibi sorunları varken ve bu sorunların içinde hep birlikte debelenirken ayrılık hezeyanları yaşamak kısa bir süre için radikal bir çözümmüş gibi gelebilir. Belki yaşı yetmemiş delikanlıların ilgisini çekebilir. Ama bu hezeyanların bir de sonuçları olacaktır!.
Aynı coğrafyada yaşadığınız insanlarla aranıza, kendi kendinize dikenli teller örerseniz bu durum o kadar da mutluluk vermeyecektir! Dağda Amerikan silahı, kurşunu ve iaşesi ile yaşayanlar elbette ülkede olanlara doğru gözle bakamazlar, bakamayacaklardır. Ülkede yaşayanlar da onlara dost gözü ile bakmayacaklardır.
HDP de Siyasal bir kimlik yoktur
Her ne kadar siyasi bir parti olsa da HDP yaşadığı coğrafyanın sorunlarından apayrı sadece dağ siyaseti yapmıştır. Bu nedenle de kimlik ve kişilik bulma sorunları yaşamış marjinal bir parti olarak kalmıştır. Seçim dönemlerinin oy jokeri seçimsiz dönemlerin ise hiçidir. Kürtlerin dışındaki kitlelerden oy almak şöyle dursun sempati bile bulamamaktadırlar. Savaş stratejisi uygulayan bir dağ hareketinin gölgesi olmak tabi ki bir öfkeyi beslemektedir toplumda.
“ ...Biz sırtımızı YPG'ye PYD'ye yaslıyoruz. Bunu söylemekte, bunu savunmakta hiçbir sakınca görmüyoruz." derseniz, size elbette çiçek vermezler!
Kazandığı belediyelerin neredeyse tamamına kayyum atanmış olması bir hukuksuzluktur. Bu hukuksuzluğu dile getirmiş olmak sizin, HDP siyasetini onaylamanız değil, hukuku savunmanızdır.
Muhalefet partilerine çağrılarınız, sitemleriniz boşunadır. HDP kendisi ile ittifak yapacak herhangi bir parti bulamayacaktır!
Kars Belediyesi eski başkanı Ayhan Bilgen’in şu sözleri özellikle altı çizilerek okunmalıdır. ”… HDP, çözüm sürecindeki genişlemeyi kalıcı sanmış ve kişisel başarı öyküsü olarak yorumlamayı tercih etmiştir.”
Yanlış politika hem sahibini hem muhataplarını duvardan duvara çarpar. Çözüm süreci Amerikancı ( FETÖ’cü) bir süreçtir. Gün gelecek bu süreci uygulayanlar da sanık sandalyesine oturacaklardır.
Çok açık söylemek gerekiyor; bugün Türkiye’de PKK-PYD ideolojisi ile bir yere varmak söz konusu bile değildir. Sadece ölümlere ve kan dökülmesine neden olur. Yazık olur gençlerimize.
Ayhan Bilgen açıkça kongrelere müdahalelerden söz ediyor. Ne müdahalesi bu?
Tabi ki, Kandil ve İmralı müdahalesi.
Siyasal iktidarın seçim öncesi İmralı’dan mektup okutması da çifte standardın ta kendisidir. Bu ve buna benzer hamleler de ülkede karşılık bulamaz, bulamamış-tır da.
Açıkça görülüyor ki; HDP’ de bir büyük bölünme yaşanacak. Ancak HDP mantığının varlığını sürdürmesi bir biçimde yine sağlanacaktır!..
HDP ve PKK hareketi küresel boyutta bir enstrümandır.
Tanju Beyazıt