TANJU BEYAZIT YAZDI: BURADA DÜĞÜN VAR!

Kasası olan bir araçtan indiler,

Siyah giysili beyaz gömlekliydiler

Kiminin elinde davul,kimininkinde keman

Bir de klarnet çalan,

Toprağa ayak basar basmaz başladı davulcu

Ardından keman,

Ve bir evden çıkan adam

Heyecanla evi işaret ediyordu çalgıcılara

Başladılar dört bir yandan,,davul,zurna, klarnet ve keman

Klarnetçi, başını ve klarneti havaya kaldırmış

Yaptığı işin önemini gösteriyordu

Uzun bir nefesle çalınan bir beste !

Bir de davul,bir de tokmak ve zurna,

Klarnetle hiç uyuşmayan seslerle haykırdılar hep birlikte..

Burada düğün var,burada düğün var !..

Eve sürekli girip çıkan insanların,

Ne yaptıkları bilinmemekle birlikte

Saçları yapılmış kadınlar,yüksek ayakkabılarının

Arkasından taşan,yana eğilmiş topukları ile

Biraz sonra düşüvereceklermiş gibiydiler.

Sıska bir kedi,üşür gibi duruyordu bu hengamenin içinde

Bir yük gemisi çıktı limandan,Algarinası gidiyordu önce

Avara !..Avara !..diye bağırıyordu kaptan

Evin mutfağına kadar giren bir düdük çaldı sonra

Bütün yüküyle,ikinci defa anne olacak bir kadının

Olanca görkemiyle çıktı oradan..

Ah şu banliyö treni yok mu,Naldökenden başlar haykırışları

Tam deniz görüntüsünün ortasından geçer

İkiye böler tabloyu,bir Nuri İyem kadınının

Gözleri kalır yukarıda,

Geceleri,mahsuru yok da ,sıra sıra

Sarı ışıklı pencereler arkasında

Son yorgunluğudur bu, insanların

Çay içiyor olurum o arada

Beyaz, porselen,küçük bir demlikle

Ne düğünlere,ve ne gün batımında kaybolan gemilere

ve ne de trenlere yetişemiyor artık düşlerim

Mercan yokuşunun hamalları gibidir yüreğim

Tahtakale de yorgun…

tb