“Bu ülkenin evlatları asırlar boyu mektebe başlarken besmele ile başlar. Siz geldiniz besmeleyi kaldırdınız, ne koydunuz yerine Türküm, doğruyum, çalışkanım. Sen bunu söyleyince öbür taraftan da müslüman evladı ya öyle mi, ben de kürdüm daha doğruyum, daha çalışkanım deme hakkını kazandı ve böylece siz bu ülkenin insanlarını birbirlerine yabancılaştırdınız.” - Necmettin Erbakan

Andımızı yasaklamanın ideolojik mantığı bu absürd örnek üzerine oturtuluyor.Ancak politik mantığı elbette Cumhuriyet değerlerini hedefe koyarak teker teker,uygunsa toplu olarak ortadan kaldırmak stratejizisi üzerine.

“Hergün yaz-kış,çamur –yağmur demeden,ilkel bir şekilde zorla söylettirilen andımızın,ilk okullarda devam etmesi tepki ile karşılanırken,orta okullarda kaldırılması sevindirici bir gelişme olarak değerlendirildi “

Bu da 2013 gazete haberlerinden biri.

O zamana kadar,yaz-kış demeden,yağmur –çamur demeden yürüyerek okullarına giden çocukları umursamayan gazete buradan bir dram çıkarmış.

Büyük oranda psikopatalojik vicdanlı Liberal-neo liberal-sol liberal-ayrılıkçı bölücü ve bilumum gerici yobaz takımı aynı durakta bekliyorlardı; “ Andımız ırkçı !”…

Aynı ekip aynı kadro ile bağımsızlık marşımızı ve bayrağımızı da değiştirmek üzere orada hazır bulunacaklardır.Hiç kuşku duymuyorum bundan.

On yıllar boyunca Osmanlı İmparatorluğunun içerisinde sıkışmış; bireysel ve toplumsal kimliğini kaybetmiş bir topluluğa kimlik,kişilik hedefi gösteren Cumhuriyet Devrimi ögelerine kimi anlamlı ( gericilik yobazlık açısından anlamlı ) kimi ise anlamsız saldırılar çok cepheden sürüyor.

“ Canım,şimdi o günler artık geçti,o zamanlar gerekliydi,ama şimdi…” kararını verenler,karşı devrimin neden iktidarda olduğunu da açıklamalıdırlar.Anasınıfına inen dinsel eğitimi, Cumhuriyete ve önderlerine yapılan saldırıları,gericiliğin devlet kurumlarına yerleşmesini,hilafet isteklerini….

“ Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye Halkına Türk Milleti denir.”

Bu sözün neresinde ırkçı yaklaşım varsa andımızda da o vardır !

Çok uzun süren Arabi,Farisi kültürün altından kalkmakta zorlananlar eskiden de var olmuşlardı.Şimdi de varlar.Ancak bir adresleri yoktur ellerinde.

Tüm Dünya Cumhuriyeti için ileri görüşlülük yapmayı bir tür öngörü zannediyorlarsa,muhtemel ki burada olacak olan yeniden paylaşım için yüksek planlar da yapmışlardır !

Kötü ki,toplumsal hafızamız,kimlik bilincimiz tamamlanmadan,Orta Doğu da koç başı olma rollerine bilcümle hazırlanmak tereddütsüz Neo Osmanlı planlarına bir parça olmaktır.

Nicelik olarak ele gelmeyen ama bir hayal gibi toplumda gezen “ yetmez ama evet “ söylemleri şimdi nereye ve kime yardımcı olmaktadır ?