TANJU BEYAZIT : CESARETTEN BAŞKA HİÇ BİR ŞEY!

 CESARETTEN BAŞKA HİÇ BİR ŞEY !


Üzerimize çöken Nevrotik durum bizi bu geri dönülemez yola soktu. Beceriksiz kanaat önderleri, toplum mühendisleri izin verdikleri bu sürecin kurbanı olacaklardır. Oluşmasını izledikleri yapıdan korkarak, oluşmasına izin veren yapıya daha sıkı sahiplenip bir kozaya dönüşeceklerdir. Ta ki, o koza bir fiske ile darmadağın edilene kadar.

Dışarıda kalmak, istemedikleri halde izin verdikleri oluşumun ya hedefi olmaktır ya da ona biat etmektir.

Açıkça karşı duruş cesaretinden yoksun oldukları için, kasabın bıçağını yalayacaklardır. 

Artık; “ben yanlış yaptım “ diyemez. Ama sürekli kendisine,” iyi niyetli insandın ama şurada yanlış yaptın “ diyecek birisini bekler. Yaptığı bir iki iyi şeyi o kadar abartmak zorundadır ki, yanlışlarını kendinden bile saklasın.

Karşı devrim hamle üzerine hamle yapmaktadır. Bu elini güçlendirdiği anlamına gelir.“ içerideki düzeni de sadece kolluk gücüyle sağlayamayacağımız bir yere gelmiş durumdayız. Yeni fikirler geliştirilmeli…” diyerek PKK düşmanlığı üzerinden anayasada var olmayan yeni örgütlenmelerin yolunu açmaktadır.

 Niyet bellidir, sokakları kontrol etmek siyasal muhalifleri sindirmek sokağa çıkamaz hale getirmek. Bu hamleler çok bilindik hamleler ve bir süre oldukça etkili olan korku salan şiddet doğruran hamlelerdir. Kara gömleklilerden, kahverengi gömleklilere kadar Dünya’nın tanıdığı bir hamle. 

Toplum,” güçlü ve hayali “ düşmanla çatışmış (!) ama karşısında gerçeğini görünce ne yapacağını bilemez olmuştur. Nevroz toplumun üzerine bir bulut gibi çökmüştür.

“ Yeteri kadar mücadele ettim, keşke herkes benim kadar mücadeleci olsaydı…” öz savunmasından öz gizlenmeye hızla akan bir durum yaşanacağı gözlenmektedir.

Aldırmayan,hiçbir şey yokmuş gibi davranan ve yaşayan,böylece; “ gördünüz mü, beni küstürdünüz ben de böyle yaşarım işte..” tavrı korkunun diğer adıdır.

Herkes ödeyecektir bu bedeli !.. Kim nereye saklanırsa saklansın, nereye kaçarsa kaçsın, bir ucu gelip kendisini bulacaktır.

Öte yandan, yeni bir siyasal sistem, başka bir devlet biçimi de hayat bulamayacaktır. Çünkü bu coğrafyanın genlerinde bu yoktur!..

Bir çöküşün, yok oluşun raylarına oturtulmuşuz. Cesaretten başka hiçbir şey bize yardımcı olamaz!..