Çiftçi Dayanışma Platformu Başkanı olarak soruyorum;Türkiye Ziraat Odaları’nın görevi nedir, çiftçiye ne gibi faydası, kazancı, getirisi var.

 Aslında Ziraat Odaları’nın asıl görevi çiftçinin hakkını hukunu korumaktır.

 Çiftçiyi, üzerinden yapılan haksız kazançlar dahil tüm zararlardan korumaktır.

Biz çifçiler bu yüzden aidat ödüyoruz. Birçok çiftçi arkadaş da, Ziraat Odaları’nı devletin resmi bir kurumu gibi görüyor. Verdiği aidatların da devletin kasasina gittiğini sanıyor. Öyle değil. Nasıl ki; Esnaf Odası esnafların, Ticaret Odası da tüccarların örgütüyse  Ziraat Odaları da biz çiftçilerin örgütü.

Çiftçilik ile uğraşanların yasal kuruluşu olan ziraat odaları da, diğer meslek kuruluşları gibi hukuki dayanağını Anayasa'dan alan kamu kurumu niteliğinde mesleki bir kuruluştur.

Bizler çiftçi olarak bir buçuk yıldır çiftçi borçları için mücadele ettik. Girdi maliyetleri ile ilgili mücadele ettik. 28 Defa Ankara’ya gittik geldik. Devlet makamlarıyla görüştük . Kendi mücadelemizi kendimiz yaptık. Peki; Ziraat Odaları bu birbuçuk yılda ne yaptı? Hangi çiftçinin yanında oldu? Ya da hangi başarıyı elde etti. Fiyasko.

Sadece adı var. Şatafatlı lüks hayat var, o kadar.

 

TZOB BANA 1 TOP SERA NAYLONU VERDİ

Bir buçuk yıldır verdiğim mücadelerde Ziraat Odaları’na, hem sosyal medyada hem de gazete ve TV programlarında  çok ağır eleştirilerde bulundum.

Bu eleştirilerden rahatsız oldular ki beni sürekli telefonla aradılar. Ne varki; tavırlarından yoklama çektiklerini hissettim.  Birgün yine aradılar. “Düşündük de size bir miktar para vereceğiz” dediler. Nedenini sorduğumda “ Sizin sera naylonlarınız yırtılmış. Onun için.” dediler.

Ben asla para alamam dedim. Almadım da.” Ama siz bir kurumsunuz.  Üyelerinize tarım girdileri konusunda destekte bulunabilirsiniz” dedim. 9 Binlira değerinde bir top naylon aldılar. Şimdi soruyorum Ziraat Odaları başkanına. Tek bir çiftçiye naylon vermeniz sorunları çözer mi? 

 

ZİRAAT ODALARI SEÇİMLERİ HİLELİ Mİ?

Bir buçuk yıldır mücadele verirken bu arada çok şey öğrendik duyduk.

Neden Türkiye genelinde oda başkanları hep yaşlı. Neden oda başkanları 20 yıl 30 yıl değişmeden seçim kaybetmeden o koltuklarda yaşlanıyorlar? Meğer köylerde delege seçimlerinde sandık kurmuyorlar. Kendileri  köylere gidip istediği kişiyi not defteri tutar gibi “Seni delege yazdık” diyorlar. Ahmet, Mehmet vesaire.  Akşam yemeğe gel. Al sana oy. Meğer biz çifçiler sanıyorduk ki, bu başkanlar çok seviliyor. Çok takdir ediliyor. Çok çalışıyorlar. O nedenle sürekli kazanıyorlar. Adamlar Ziraat Odalari seçimlerinde çantayla para harcıyorlar. Kaz gelecek yerden tavuk esirgerler mi?

Şemsi Bayraktar hanedan mı? Bu da o koltukta yaşlandı babadan oğula.

ZİRAAT ODALARINA SAHİP ÇIKALIM

Türkiye genelindeki çiftçilerimiz, delege seçim zamanı uyanık olmalılar. Oylarımıza sahip çıkalım. Tüm köylerde sandık kurulmalı. Eğer üyesi olduğumuz ve aidat ödediğinmiz  Ziraat Odaları’na sahip çıkarsak bu sistem değişir. Türkiye geneli köylerde sandık kurulursa bir tek oda başkanı kalmadan tümü değişir.

Ayrıca bir buçuk yıldır verdiğimiz mücadelede çiftçilerimizin istekleri şudur: Ziraat Odaları’nın başına kayyum atanarak kapsamlı bir Fetö araştırması yapılması yönündedir.