Bir buçuk yıldır çiftçi borç ve girdi maliyetlerini dile getirdik.

Borcundan dolayı çiftçinin hacizlik olduğunu ve üretimden uzaklaştığını söyledik.

Geçen fırtınada 4 bin dönün seramız yıkıldı.

Nayloncusu  ,demircisi,  hurdacısı köyümüze doluştu.

1 gün önce 1 lira olan cıvatayı 2 lira yaptılar.

 15 Lira olan keski taşını 35 lira yaptılar.

Bir yıl önce 22 lira olan naylon fiyatını 65 lira yaptılar.

Bunlar malını istediği fiyata satıyor.

Biz çiftçiler ise; ürettiğimizi istediğimiz gibi satamıyoruz.

Çiftçi olarak yanımızda kimse yok. 

Tefecilere “Dur !” diyecek kimse yok

Ziraat odalarının bunlarla mücadele etmesi gerekirken adı var, kendi yok.

 

ÇİFTÇİ BORÇLARI YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ

Çiftçiler borç yapılandırılmasından memnun degil.

Çiftçilerin ödeyebileceği, ufkunu açacak,  yüzünü güldürecek bir yapılandırma yapılmadı.

Tarım Kredi ve Ziraat Bankası’nın kapıları çiftçiye kapalı.

Özel bankalardan da kırmızı kalem yemiş durumdayız.

Yönlendirildiğimiz esnaf ve bayiler ise; bankalardan daha yüksek faiz uyguluyor.

Hani faize karşıydık?

Ufak ve orta kesim çiftçinin çırpındığını görün artık!

Çiftçi Dayanışma Platformu olarak;

Israrla Sayın Cumhurbaşkanımız’dan çiftçi buluşması için randevu talep ediyoruz.

 

BU DURUMDA NE YAPMALI?

Öncelikle yeni bir çiftçi borç yapılandırılmasına gidilmeli.

2019’dan önceki borçların temeline girip, iyice araştırılıp ona göre bir yapılandırma yapılmalı.

Öyle bir yapılandırma yapılmalı ki; çiftçimiz güler yüzüyle, şevkle üretsin.

Faizler silinmeli ve bir yıl peşinat alınmamalı.

Tüm takibe düşmüş borçlar avukat masrafları dahil çiftçiye yansıtılmamalı.

 

VERMESİ SİZDEN ÜRETMESİ BİZDEN

Tam ekim dikim mevsimi.

Sezonu kaçırmayalım.

Bize tohum verin ekelim.

Gübre verin serpelim.

Mazot verin tarlamızı sürelim.

Fide verin dikelim.

Dişi hayvan verin üretelim.

Yem verin besleyelim.

Dişi hayvanları kestirmeyelim.

Ülkemizin gıda güvenliğini sağlama alalım.