Mehmet Tanju AKAD:TÜRKLER DÜNYANIN MERKEZİNDE
Evet, Türkler dünyanın coğrafi-jeostratejik merkezinde bulunuyor. Burası, kaba hatlarıyla Hazar Denizi ve bunu çevreleyen bölgelerin tümüdür. Birer ülke atlayarak Karadeniz’den Hint Okyanusu’na kadar uzanır. Akdeniz’i ayrıca bu çerçevenin ayrı bir uzantısı olarak mütalaa etmek uygundur. Bu bölgelerin nüfusu doğal olarak farklı devletlere bölünmüş ancak aynı dil ve kültür temeline sahip ülkelerdir. Bu doğaldır. Farklı kültürlerin etki alanında kalmışlardır ve bunun avantajlı yanlarını kullanmak gerekir. Gelecekte ayrı devletler olarak kalmaları makul beklentidir, ancak bu uluslar arasında daha yakın ilişkiler istenir. Türkiye ile Azerbaycan arasında gelişen ilişkiler bunun için muhteşem bir başlangıçtır. Kısmi de olsa bir uluslar topluluğu düşüncesi (veya hayali) hayalet gibi dolaşmaktadır. Elbette bu durum bütün büyük güçlerin dikkatini çekmekte ve planlarının bir parçası haline getirilmektedir. Burada büyütüp kangren haline getirebilecekleri sayısız sorun vardır. Rusya’dan Fransa’ya kadar birçok ülkenin Ermenilere ve bunlara ek olarak tüm batı ülkelerinin Kürtlere verdiği iki yüzlü desteğin en önemli nedeni budur. Yoksa, onları yüz yıldır felaketten felakete sürüklemezlerdi. Tabii, özellikle bir kısım Ermenilerin durumu daha iyi değerlendirmesi ve bizimle barışık yaşamayı öğrenmesi gerekir. Biz bunu isteriz, batının maşalığını yapanları değil. Nüfusunun sekizde biri Türk olan Afganistan da mücavir bölgede yer alıyor. Taliban konusunun Türk dünyası üzerinde hangi etkilerde bulunacağını iyi değerlendirmek zorundayız.
.....
Batı dünyasının derdi (tek derdi değil elbet) kendi denetimleri dışına çıkan ve güçlenme olasılığı olan İslam ülkelerini, uluslaşma süreçlerini tamamlamadan parçalamaktı. Bunu özellikle nüfus çoğunluğu Arap olan ülkelerde büyük ölçüde başardılar. Bu konuyu tam olarak anlamak için de Erivan’dan Tel-Aviv’e kadar uzanmak gerekir. Ancak, şu veya bu şekilde Türk devletleri üzerindeki nefretengiz girişimleri, büyük zarar vermekle birlikte başarısız oldu. Elbette sürekli deneyeceklerdir. Herhalde en az bir düzine alternatif planları vardır. Tüm bunları bilerek yıkıcılık yapan herkesi tecrit etmek her yurtseverin doğal ve asli görevidir. Tecrit barış zamanının müeyyidesidir. Savaş zamanında müeyyideler çok daha sert olur. Hepinizin bildiği gibi, hukukun en temel ilkelerinden birisi, suç ve ceza arasındaki ilişkinin koşullara tabi olarak değişmesidir.
.....
Hayat sürekli olarak önümüze binlerce sorun çıkarır. Bunlar arasında öncelik sıralaması yaparız. İklim krizi dışında en temel sorunumuz, dalga dalga gelen saldırıları bertaraf etmektir. Bu arada, elbette daha güzel yaşamak için de çalışacağız, hepsini yapacağız. İstikbal büyük ulusumuza ne getirirse getirsin, bunlardan zaferle çıkacağız.