MEHMET TANJU AKAD:CEHALET DEĞİL

Ülkemizdeki zihin bulanıklığının tek nedeni, hatta başlıca nedeni cehalet değil. Tam tersine insanlarımızı eğittikçe yollarını daha çok şaşırıyorlar, daha şuursuz hale geliyorlar. Elbette, eğitim şart, bu tartışılmaz ama tek başına eğitim insanlarımızı daha iyi ve daha rasyonel yapmıyor. Keza, eğitimin kalitesizliği şaşkın okumuşlar üretiyor. Yarı cahil üreten eğitim sistemimize kızıyoruz haklı olarak, ancak eğitimin veya eğitimsizliğin önemini asla inkar etmeden, gene de bunun başlıca neden olmadığı tezini desteklemek üzere bir dizi tartışmayı öne süreceğim. Tabii, aşağıdaki maddelerin milyonlarca istisnası vardır ama gene de madde teşkil edecek ve can sıkacak kadar çoklar.

(1) Bundan çok daha geri bir eğitim seviyesindeyken bu kadar çok şaşkınımız yoktu.

(2) Eğitim seviyesi bizden geri olan birçok ülkede bizim kadar şaşkın yok.

(3) Şaşkınlığın ve şapşallığın nedenlerini ancak iki bin yıllık serüvenimizi anlarsak bulabiliriz.

(4) Bizden başka hiçbir millet 100 tane devlet kurup 99 tanesini yıkmadı. Gerçi şimdi üç devletimiz var şükürler olsun ve bir kısım da Türki diye adlandırılan ülkeler var. Devamına bakacağız.

(5) Kurduğumuz devletlerin yönetimleri çok kısa sürede dejenere oldu. Uzun ömrü olan tek devletimiz Osmanlıdır. Bugün onu da reddeden veya hayallerinde yarattıkları gerçek dışı Osmanlıya tapan iki karşıt şaşkın türü var. Al birini vur ötekine. Osmanlı ile hangi cepheden olursa olsun hala didişenlerin şaşkınlıkları her türlü cehaletin ötesindedir.

(6) Türkün düşün alanındaki birinci sorunu, zihni rahatsız eden temel sorulardan kaçmalarıdır. Bunların başında ontolojik sorular gelir. Bunu genel geçer laflarla geçiştirirler. Felsefesiz toplum  sürekli yalpalar.

(7) En cahilinden en okumuşuna kadar yağmacılık eğilimi aynıdır. Hatta okumuşlarda daha fazladır, hırsları artar çünkü. Profesörlerin küçümsenmeyecek bir kısmı plajiarist, yani intihalcidir ki, arakçı ve sahtekar dersek daha çok anlaşılır.

(9) Toplum istikrarlı bir kent hayatı  yaratamadığı için üretimden değil devlet kaynaklarının yağmasından medet uman kesimler tarih boyunca olmuştur. Cumhuriyet de yağmayı sürdürmüş, şehirlere akan kitlelerin arsa yağmasına göz yumarak sosyal muhalefeti kesmiş, bu arsaları yağmalayarak zenginleşen ahali de bu muazzam gelirin sahibi olarak iktidara geçmiştir. Böylece yağmanın doruğuna ulaştık, şükürler olsun.

(10) Şaşkınlığın bir nedeni de sürekli panik ve kendine güvensizliktir. Aileler ve çevre çocuklara güven telkin eden bir sevgi vermiyor, güçlü çocuklar yetiştiremiyor. Güvensizlik nedeniyle akıllarını toparlayamıyorlar.

(11) Nasıl oluyorsa oluyor, ya ak ya da kara diyorlar. Sanki arada hiçbir ton yok. Bunun bir başka yansıması da uzlaşmazlık ve düşmanlık eğilimlerinin yüksekliğidir.

(12) Tüm bunlara rağmen kimi zaman mucizeler yaratabilen bir milletiz. Tüm yağmaya rağmen bugünkü halimiz bir mucize değilse nedir? Günün birinde bunları da azaltacağız