Mehmet Tanju akad: YENİ BİR ANAYASA NEYİ ÇÖZECEK
Bölünmüş bir toplumda, krizin ortasında...
YENİ BİR ANAYASA NEYİ ÇÖZECEK
Muhtemelen hiçbir şeyi. Ve şayet yeni bir anayasa yapılsa bile, anayasa tartışmaları yeniden ve yeniden gündeme gelecek. Bizde anayasa tartışması asla bitmez ama durun bakalım, bu kez altından ne çıkacak. Yani, şu anda neyi yapamıyorlar da akıllarına düştü; ya da eskiden beri planlayıp da torbadan çıkarmadıkları ne vardı. Niçin bu günlerde damdan düşer gibi gündeme geldi. Aklı başına gelmiş bir ülke en kötü anayasayla bile iyi idare edilir, aklı kaymış bir ülke en iyi anayasayla bile kötü idare edilir. Şimdilik bilemiyoruz. Bakacağız.
.....
Anayasalar toplumun çoğunluğu tarafından ulaşılmış bir uzlaşmayı temsil etmelidir. Aksi halde her seferinde geçici olur. Günümüzde böyle bir çoğunluk yoktur. Siyasi fragmantasyon vardır. İktidardakilerin ne yapmak istedikleri konusunda bazı fikirler yürütebiliyoruz elbette ama somut olarak görmek gerekir. Krizin ortasında bir nevi oldu bitti mi, yoksa gündem değiştirme meselesi mi?
.....
Bu arada muhalefet....
GÜNDEM YARATAMAYAN, başkalarının peşinde koşturup durur. Türkiye’nin günlerdir Boğaziçi rektörüyle oyalandığı gibi. İşsizlikmiş, pahalılıkmış, (şayet bu da bir oyalama gündemi değilse) yeni anayasaymış, salgınmış... hepsi bir anda unutulup gitti. Komplo teorisyenleri bile sustu. Öte yandan sosyal medya kahramanlıklarının bini bir para. Muhalefetin her oltaya atlaması Hiçbir sonuç getirmeyecek konulara takılıp kalırken can alıcı sorunların sahibi yok... her zamanki gibi. Niçin, çünkü sahiplenmek isteyen yok. Hiçbir zaman gündem yaratamayan sazan muhalefetimiz, gene iktidarın peşine takılıp kaldı.
.....
Bir kesim Boğaziçi'ni öve öve bitiremiyor, aman ne zeki çocuklarmış da, Türkiye’nin yüz akıymış da... maşallah maşallah, nazar değmesin. Bir başka kesim de bu üniversitenin etnikçilere kuyrukçuluk yapan liboş öğretim görevlilerini vitrine koyup yerin dibine batırıyor. Her ikisi de doğru ama bundan ne çıkar. Her üniversitede iyi çocuklar da var, liboş öğretim görevlileri de var. Ne yani, Türkiye düşmanı liboşlardan yüzlercesi başta SBF olmak üzere Ankara üniversitelerinde de var. Kimse unutmasın, iyiler ve kötüler her yerde eşite yakın dağılmıştır. Hiç bir yer özel değildir. Yani üniversite özerkliği istenen bir şeydir ama bu okulu göklere çıkarmanın alemi yok. Kırıkkale veya Maraş’taki bir rektör atanmasını kimse tınmazdı. Bunun için kıyamet koparılmasının muhtemel nedenlerini hiç düşünmediniz mi?
.....
Haydi hayırlısı... ya da Allah akıl fikir versin.