Mehmet Tanju akad: NE DOĞUCU NE BATICI....
Ne doğucu, ne batıcı...
KENDİMİZDEN BAŞKA HERHANGİ BİR ŞEY OLAMAYIZ, OLMAMALIYIZ
Yedi-sekiz yıl kadar oluyor, günümüzden elli yıl önce üniversitede dersini aldığım bir hoca, batı düşmanı olduğum gerekçesini öne sürerek beni fb listesinden sildi. Nedeni batılıların tutumlarını ve ülkemizdeki batıcı zihniyeti eleştirmemdi. Başka ne olabilir. Elbette, buna pek üzülmedim ama hiç şaşırmadığımı söyleyemem. Bazı CHP’liler partilerini eleştirdiğim için, bazı solcular hata ve eksikliklerini yüzlerine söylediğim için, özellikle de batıcı sol liberaller onlara düşman olduğum için (bakın bu gerçektir) beni sildikleri gibi, ben de bunların saygısız ve saldırgan olanlarını listemden çıkardım. Saymadım elbette ama her türden mezhepçi ve etnikçiyle birlikte toplamları beş yüzün, belki binin üzerindedir. Hayatının hiçbir anında Atatürk konusunda milyonda bir bile taviz vermeyen birisini tersinden anlayan rakı-balık Atatürkçüleri hayretlik, hala bazı şeylerin farkına varamayan eski solcuların ibretlik durumu ise hem hazin, hem de eğlendiricidir. İlla kalıpların içinden bakmak isteyen dar kafalılıklarına acıyla gülerim, başka n’apiim.
.....
Aramızda doğulu kafasıyla batılı yaşam modellerini taklit eden çok kişi var. Bu durum, talihsiz padişahımız III. Selim’den beri toplumumuzda hiç dinmeyen bir huzursuzluk ve karmaşa yaratıyor. Aslında belki de payitahtı İstanbul’a alan Fatih ile başlıyor. Bunu ileride ayrıca ele alalım. Söz konusu duruma istesek de son veremeyiz, çünkü her Türk bu ikilemi taa içinde, şuurunun dibinde taşıyor. En doğucu bile yeri geliyor taklitçilikte başı çekiyor. Batıcılar ise özde batıcı değil, öyle sanıyor. Onlar zaten burada ödünç yaşıyor gibi. Kendimizi bildik bileli söylüyoruz. Liberalizm de, Marksizm de, faşizm de batıya ait şeylerdir. Bunları benimsemek için önce toplumumuzu gerçekten uzak, çarpık bir biçimde görmeye başlamak, batılı kavramlarla düşünmeye başlamak gerekir. Hepimiz bunu yaşadık. Kavramlarımızın çoğu ister istemez batıdan geldi. Bu nedenle uzun yıllar kaybettik. Kafamızı reset edinceye kadar çok sıkıntı çektik. Gene de tam yapamamış olabiliriz. Şimdi bunu anlatmaya çalışıyoruz ama sorun o ki, batılı bakışlar ışığında kendimizi hala olduğumuzdan farklı görüyoruz. Örneğin sıradan CHP’lileri ele alalım. Batılı görünen bir toplumda yaşamak istiyorlar ve bu nedenle kahroluyorlar. Bazılarının oryantalist bakış içerisinde aşağılık kompleksi de çok belirgin. Bizi Arap sanıyorlar gibi aptalca şeyler söylerken bu arada Araplara karşı iki yüzlü, kabul edilemez bakışlarını, zihinlerindeki çirkinlikleri de ifşa ediyorlar. Araplara değil de batılılara benzemek onlar için çok önemli. Tabii, buna karşı, batılılara benzememek için garip elbiselere bürünenler de var. İnançlarını şekle indirmişler, özünü tartışmayı günah sayıyorlar. Tepki ve karşı-tepki. Bunlar boş şeylerdir ama işte günümüzde önemli hale gelmiş, çünkü kültürel kaosta herkes filin artık neresini tutmuşsa, hortumuna, kulağına, kuyruğuna, şeyine sarılıp ayakta kalmaya çalışıyor. Tamamen gereksiz ama ne yazık ki durum bu.