Mehmet Tanju akad: MANEVİ AÇLIK
Dünyada her zaman gıda anlamında fiziki açlık veya kötü beslenme sorunu olmuştur. Ancak bundan daha kötüsü manevi veya ruhsal açlıktır. Çoğu insanın bu boşluğu doldurmak üzere abuk sabuk şeylerin peşine takıldığına şahit oluyoruz. Uzaylılarla veya komplolarla kafayı bozanlara, garip tarikatlara, kumara, amigoluğa, uyuşturucuya, köhnemiş ideolojilere, gizli cemiyetlere, kimlikçilik veya mezhepçilik peşinde olanlara vs. vs. katılıp fani hayatta yer edinmeye çalışırlar. Bağımsız kalmaktan korkup veya bunu beceremeyip bir gruba sığınırlar. Bu şaşılacak bir şey değildir çünkü insan rasyonel bir yaratık sayılmaz. Zekası bazı yönlerde gelişmiş ama bunu bütünüyle yönlendirecek bir olgunluğa erişmemiştir. Toplumlar veya topluluklar manevi açlığa bir çare olarak, insanlara standartlaşmış kalıplar hazırlar. Bunlar bazıları için felaket, bazıları için de bir kurtuluş yolu olur. Pek çok çatışma ve katliam bu yüzden meydana gelmiştir, çünkü bu kalıplar bir kısım insanı etraflarına toplarken, çok daha fazlasını düşman haline getirir. Birleştiricilikleri, bölücülüklerinden zayıftır. Ayrıca çoğu çıkmaza saplanıp kalır, her ne kadar takipçileri bazen çok olsa da.
.....
Manevi açlık nedeniyle iradelerini herhangi bir gruba teslim edenler kendilerini aldatır. Böylece güçlü oldukları, fedakarlığa hazır oldukları imajını yaratırlar. Bazıları bu adanmışlık içerisinde gerçek fedakarlık da yaparlar. Bu kısa sürede bir hastalık, patolojik bir durum haline gelebilir ama bu patoloji de akabinde kahramanlık hikayelerine dönüşebilir. Onları idol haline getirenler kendi zaaflarını gizlemeye çalışan, bunun için güçlü insan hikayesi yaratanlardır. İnançların, ideolojilerin, grupların “şehit” yaratma çabasında bunun payı göz ardı edilemez. Şehitler, zaafların örtüsü olur. Ülkemizde birçok örneği vardır. Başarısızlıkları topluma mal olmuş kişiler “şehit” olunca zaafları sis perdesine gizlenmeye çalışır. Ama o şehit, zaaflarını kurcalayamazsın!
.....
İnsanoğlu, başına gelenlerin muhasebesini yapma konusunda aşırı zaaflıdır. Bunu yapıp ders aldığını söyleyenlerin çoğu yalancıdır, kurnazlık peşindedir. Bu nedenle siyasetleri, inançları ve ideolojileri eleştirmeden önce, insan zaaflarının bunlara nasıl yansıdığını irdelemek gerekir. Aksi boş laftır. Temel insan zaaflarını bilmeden insanların oluşturdukları sistemleri irdelemek beyhude çabadır.