Mehmet Tanju akad: KARAR ALMA SÜREÇLERİNDE GENEL ZAAFLAR

Başarısızlığın genel bir nedeni

KARAR ALMA SÜREÇLERİNDE GENEL ZAAFLAR

Her gün hayatımızı derinden etkileyen sayısız kararla karşılaşır ve bunların bir kısmını da kendimiz almak ve sonuçlarına katlanmak zorunda kalırız. Halbuki, çoğu kişinin zihninde karar alma süreci diye bir sorun yoktur. Sanki bu kendiliğinden, az çok rasyonel olan herkesin biraz dikkat etmek suretiyle yapabileceği bir şeymiş gibi düşünülür. Dahası, dünyanın bugün gelmiş olduğu seviyede siyasi partilerin, devlet kurumlarının, askeri ve istihbari örgütlerin , şirketlerin, basının ve ciddi görünen her faaliyeti yönetenlerin karar alma konusunda az çok bilgi ve tecrübe sahibi olduğunu sanılır. İşin aslı bunun tam tersidir. Rasyonel olmasını beklediğimiz kişi ve kurumların hatalı kararlar alma olasılıkları daima yüksektir ve bunun kimi zaman kişilerin iradesinin dışında faktörlere bağlı olduğunun bilinmesi gerekir. Doğru karar almak için geliştirilmiş sayısız kurum, kurul, danışma organı ve sayısız prosedür vardır ama bunlar asla doğru kararı garanti etmez. Kişi veya kurum, karar alırken sayısız olumsuz etki altında yanılgıya açıktır. Şimdi bunlara kısa bir göz atalım.

(a) Öncelikle üzerinde karar alınması gereken sorun doğru tespit edilmiş midir. Bu sorun öncelikler sırasında başta mı yer alır veya diğer çözümlere mi bağlıdır? Ya da esas sorunun üzerine gitmekten kaçınıldığı için öne çıkarılmıştır. Ya da örneğin siyasi alanda çokça görüldüğü gibi, alışkanlıklar nedeniyle sorunun biçim değiştirdiği gözden kaçırılmakta, eski sorunlar mı öne çıkarılmaktadır.

(b) Sorun ve çözümle ilgili bilgiler ve seçenekler doğru bir şekilde ortaya konulmuş mudur? Bu bilgiler kimi zaman olanaksızlık veya ihmal nedeniyle, kimi zaman da kasıtlı olarak eksik ve/veya yanlıştır. Bilgiler gözden geçirilmiş, analiz edilmiş, doğrulanmış mıdır? Güncel midir? Durumu ve olasılıkları az çok yansıtmakta mıdır? İnsanlar çoğu zaman gördüklerine değil, inanmak istediklerine inanır.

(c) Karar sürecine katılanlar veya danışılanlar doğru kişiler midir? Başka öncelikleri veya hesapları nedeniyle sizin kararlarınızı çarpıtma olasılıkları vardır.

(d) Karar için zamanlama doğru mudur? Sorun, çözüm için olgunlaşmış mıdır? Erken midir veya geç mi kalınmış, sorunun şekli değişmiş midir?

(e) Karar süreci her zaman duyguların, hırsların, endişelerin, beklentilerin, tereddütlerin, insani zaafların, en başta da önyargıların etkisi altındadır. Yönetsel kararlar ise bunlara ek olarak çıkar gruplarının, siyasi hesapların ve başka bozucu unsurların etkisi altındadır. Karar verilirken tüm bunların ne kadarı göz önüne alınabilir ki?

(f) Risk yaratacak veya başka sorunlar doğuracak çözüm önerilerinin değerlendirmesi özellikle zordur. Bunlar çoğu zaman sorundan ve çözümden kaçış eğilimlerini tetikler.

(g) Karar hiyerarşisi ve yetkilendirme usul ve öz itibariyle doğru kurulmuş mudur? Kararı verenler bunları uygulama kabiliyetine ve bunun sorumluluğunu üstlenme gücüne sahip midir? Bunlar sınanarak mı bu yetkiyi elde etmişlerdir.

(h) Sorun belli şablona uyarsa, buna göre geleneksel çözümlerden birisi hemen öne çıkarılabilir. Halbuki bu pekala bir yanılgı olabilir.

(i) Sorunun ne olduğu size başkaları tarafından dayatılmış, ağır bir yönlendirme altında kalmış olabilirsiniz.

.....

Bu listeyi sayfalarca uzatabiliriz. İnsanlar bunun için çok eskilerden beri heyetler oluşturmuş, danışmıştır. Ancak hiçbir usul yanılmayı önlemez. Ayrıca, insan da irrasyonel yanı ağır basan bir varlıktır. Bununla birlikte, bunun farkında olmak çok yararlı bir şeydir ve karşılaştığımız şeyleri ölçüp değerlendirmede yararlı olur. Gözlemlerimiz, insanların yarısından çok fazlasının yanlış değerlendirme ve boş beklentiler içerisinde olduğu yönündedir. Yazıktır. Halbuki büyük beklentilerin hayal kırıklığı yaratacağını bilmek kadar iyi bir şey var mıdır? Böylece hayatımızı ve kurumlarımızı daha iyi düzenleyebiliriz. Gençlerimizi bu bakışla yetiştirmek onları birçok sıkıntıdan korur ama zaten yetiştirecek olanların kafası karışıktır. Artık herkes öğrenebildiği kadar. Öğrenmek istemeyen cezasını çeker.