MEHMET TANJU AKAD: GENE DE BİR ETKİ YARATMIŞ OLABİLİR

Pişdarlık iddiasıyla çıkıp dümdar dahi olamayan

1968’liler GENE DE BİR ETKİ YARATMIŞ OLABİLİR

Yani, şöyle ki, insanlarımızın bir kısmının kafasına birçok şeyin mümkün olduğu fikrini sokmuş olabilirler. Ve hayat her zaman olduğu gibi beklenmedik mecralarda akmaya başlayınca, bambaşka insanlar bambaşka yollardan geçerek başarılı olurlar. Kendi yollarında başarılı olmayı bekleyenler hüzünle bir kenara çekilmiştir ama başkaları diğer yollarda ilerlemektedir. Örneğin, tarih boyunca devrimlerden beklentisi olanlar daima hayal kırıklığı yaşamıştır. Devrim olmadıysa hayal kırıklığı yaşamışlardır ama şayet devrim olmuşsa, hayal kırıklığı ezici çoğunlukla daha büyük olmuştur. Ancak, hayal kırıklığı içerisinde köşelerine çekilenler, başkalarının önünü açmıştır. Örneğin, Fransız İhtilali’ni alalım. Terör bir yandan yoksulları, bir yandan aristokrasiyi hedef almış, sonra burjuva fraksiyonları birbirlerini tasfiye etmiş, nihayet Napoleone adlı bir maceraperest topçu subayı adının sonundaki İtalyan “e” yi atıp imparator olmuştur. Kime niyet, kime kısmet. Hadi bakalım cumhuriyetçi özlemlere ne oldu. O kadar devrim onun için mi yapılmış, o kadar kelle onun dünya fatihi olma hevesiyle milyonları ölüme götürmesi için mi giyotinin sepetine düşmüştü. Sonra Napoleon tasfiye edilmiş, yerine monarşi restore edilmiş, neden sonra cumhuriyet tekrar kurulmuştur. İngiltere’de de Cromwell’in mezarını açıp cesedini parçaladılar ama onun kurduğu sistem imparatorluğun oluşmasını sağladı. Hayatın nehri ne yollar açıyor ovalara ulaşıncaya kadar. Hoppala, peki bizde neler oldu ve neler olmadı? Evet, 68’liler devrim yapamadı, zaten yapamazlardı ve hatta cumhuriyetin karşı devrimini engellemek isterken bunu hızlandırdıkları dahi tartışılabilir. En büyük trajedi ise kendilerinin şaşkınlıkla sağa sola savrulmalarıydı ki, bilgisizlikleri ve diğer zaafları düşünülünce bu o kadar beklenmedik gelmiyor. Bununla birlikte, büyük değişimler peşindeki başka insanların ufkunu açmış olabilirler. Bundan neler çıkmış olabileceğini ileride daha iyi anlayacağız. Nehrin mecrasını daha iyi kestirenler, suları daha iyi yönlendiriyor, bu ilk başta inisiyatif gösteren tarafların hiç birisinin istemediği bir mecra olsa da.