Mehmet Tanju akad: DOKUZ YILDIR SOSYAL MEDYAYI İZLİYORUM
2021 Mayıs’ı itibariyle
DOKUZ YILDIR SOSYAL MEDYAYI İZLİYORUM
2012 yılında, oldukça gönülsüz bir şekilde, arkadaşlarımın iteklemesiyle katıldığım sosyal medya ortamı hakkında bir değerlendirme yapmak isterim. Başında biraz tereddütle girmiş bile olsam, birçok iyi insanla tanıştım ve onlardan epey şey öğrendim. Bu iyi insanlar, herkesle birlikte karşılaştığım sevimsizlikleri fazlasıyla telafi etti. Ayrıca insanlarımızın kafa yapısı hakkında daha iyi bir fikrim oldu. Nelerin beklenmesi veya beklenmemesi gerektiğini daha iyi anladım. Kaç defa vazgeçme eğilimim ağır bastı ama iyi insanların varlığı nedeniyle devam ettim. Hepsine ayrı ayrı minnettarım. Sonuçta, değişenleri ve değişmeyenleriyle, bu günlere geldik. Genel izlenimlerim:
(1) Eski neslin dünyaya katacağı pek bir şey kalmamış. Ya karamsarlıklarını yansıtıyorlar ya da boş yere gaz veriyorlar. Kimileri de takıntılarını tekrarlayıp duruyor. Bizim, iddialarımızı ortaya koymaktan vazgeçme vaktimiz gelmiş de geçiyor. Yeni dünyanın sorunlarını yeni insanlar çözebilir, eskilerin zaten enerjileri ve donanımları yok. Ne var ki, gençlerin de sosyal tecrübeye ihtiyaçları var. Doğruları ve yanlışları ayırt edemedikleri gibi, sosyal medya zihinlerini hapsedebiliyor. Gene de uyarıdan ve deneylerimizi aktarmaktan vazgeçemiyoruz.
(2) Azınlıktaki hin oğlu hinler, sessiz ve aklı başında çoğunluktan on kat fazla yaygara yapıyor. Kötü niyetliler bu ortamda çete olarak çalışıyor. Komplocular sosyal medyada çok verimli bir araç buluyorlar.
(3) Muhalefet 108 aydır hiç sektirmeden “önümüzdeki ay Türkiye batacak, AKP gidecek” diyor. Bunun için Türkiye’nin batmasına bile razı oldukları gibi, bir kısmının amacı zaten bu. Bu noktada iktidar trenine binmenin rüzgarıyla veya en azından müsamahasıyla ülkemizin temel değerlerine kin kusanlarla birleşiyorlar.
(4) Muhalefet tabanındaki iyi ama saftirik insanlar partilerinin yönetimindeki hinlerle başa çıkamıyor. Bir kısmı zaten bunu duymak bile istemiyor.
(5) Solcuların sesi gittikçe kısılıyor (muhtemelen iyice yaşlandıkları ve arkadan kimse gelmediği için, on yıl az değil). Zaten havaya konuştukça heyecanları kalmıyor. Artık eleştiri oklarını atsak bile boşa gidiyor, ortada hedef kalmadı.
(6) Maalesef çok fazla kişi yalan haberlere inanmaya devam ediyor. Sorgulayan yok gibi.
(7) Tarihle ve siyasetle ilgili şehir efsanelerini doğru sanan epey bir kitle var. Bir şey hele çok tekrarlanmışsa ve mezheplerine uygunsa yalanları hiç sorgulamıyorlar.