MEHMET AKKAYA: Tütünbank nasıl yok edildi?

Reji’den sonra Türk tütüncüsünün başına neler geldi? -2

Reji döneminin karanlığından kamulaştırma ve millileştirme ile çıkan, silahlı çeteyi ülkeden kovarak halkı kurtaran Atatürk ve Cumhuriyet devleti, daha 1924 yılında tütüncülüğü şaha kaldırmak, tütün üreticisinin elini rahatlatmak amacıyla onları destekleyecek bir köylü bankası kurma kararı verirler.

Akhisarlı 250 tütüncü bir araya getirilir, “Akhisar Tütüncüler Bankası” kurdurulur

O yıllarda, özellikle de 26 Ağustos 1924 yılında Türkiye İş Bankası’nın kurulmasından sonra, 1938 yılına kadar 35 ayrı mahalli bankanın kurulması sağlanmıştır.

Atatürk üreticiyi desteklemeyi, yerel halkı kalkındırmayı esas almaktadır. Hemen hepsi üreticiyi, küçük esnafı destekleyen bankalardı bunlar.

Devlet desteği ve örgütlenmesi ile kurdurulan mahalli bankalardan bazıları şunlardı;

Akhisar Tütüncüler Bankası, Afyonkarahisar Terakki Servet Bankası, Denizli İktisat Bankası, Egebank, Efesbank, İzmir Esnaf ve Ahali Bankası, İzmir Halk Sandığı, Manisa Bağcılar Bankası, Millî Aydın Bankası, Akseki Ticaret Bankası, Ankara Halk Sandığı, Eskişehir Bankası, Konya İktisad-i Millî Bankası, Aksaray Halk İktisat Bankası, Niğde Bankası, Bor Esnaf Bankası, Ermenek Ahali Bankası, Karaman Çiftçi Bankası, Kayseri Millî Bankası, Kırşehir Ticaret Bankası, Nevşehir Bankası, Ürgüp Zürra ve Ticaret Bankası, Adapazarı Emniyet Bankası, Kocaeli Halk Bankası, İstanbul Esnaf Bankası, Üsküdar Bankası, Lüleburgaz Birlik ve Ticaret Bankası, Karadeniz Bankası, Kastamonu Bankası, Trabzon Bankası, Diyarbakır Bankası, Elazığ İktisat Bankası, Mersin Ticaret Bankası, Şarkîkaraağaç Bankası, Çaybank…

Bu bankalar Anadolu’nun her yerine dağılmışlardı. Kırsal ve yoksul bölge halkını örgütlemek, kalkınmasına destek olmak daha fazla önemliydi.

1923-1938 yılları arasında kurulan bu bankaların bölgelere göre dağılımı şöyle idi;

İç Anadolu Bölgesi’nde 12 banka.

Ege Bölgesi’nde 9 banka.

Marmara Bölgesi’nde 6 banka.

Karadeniz Bölgesi’nde 5 banka.

Akdeniz Bölgesi’nde 2 banka.

Doğu Anadolu Bölgesi’nde 1 banka.

Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde 1 banka.

 

AKHİSAR TÜTÜNCÜLER BANKASI

Akhisar Tütüncüler Bankası da Cumhuriyetin kurduğu bu bankalardan biriydi. Devlet desteği ile üreticilere kurdurulmuştu.

Ana sözleşmede, “bankanın kurucularının tamamının Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda olması ve hisselerin tamamının nama yazılı olması gerektiği” belirtilmişti. “Banka, kendi hisse senetlerini satın alamayacak, teminat veya rehin olarak da kabul edemeyecektir… Sermayenin bir mislinden daha fazla artırılması gerektiğinde hükümetten izin alınması gerekmektedir.”( Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi / Sayı/ 18, s. 397-416¨ Cilt/ 9 ¨Yıl/ 2012 / Cumhuriyet Döneminde Yerel Bankacılık: Akhisar Tütüncüler Bankası Örneği /Yrd. Doç. Dr. Hamdi DOĞAN)

Sözleşme, bankayı ele geçirecek oyunlara bunun gibi başka maddelerle önlemini almıştı. Banka üretim için, köylüler içindi, köylülerin elinde kalacaktı. Amaç bu. Bankanın ana sözleşmesi bu özellikleri ile sonraki günlerde kurulan diğer bankalara da esin kaynağı oldu. Ana sözleşme elden ele dolaştı

Mustafa Kemal Atatürk’ün de imzasını taşıyan bankanın kuruluşuna ilişkin Bakanlar Kurulu kararnamesi, 7 Eylül 1924 tarihini taşıyordu.

Atatürk, devrimin önderlerinin bu üretici örgütlerinin içinde kurucularla birlikte olmasına ayrıca önem veriyordu. Hem yerel sorunların içinde ve halkla birlikte olacaklardı, hem de devletin ve devrimin önder gücü yerel çalışmaya taşınmış olacaktı.

Yerel milletvekilleri ve belediye başkanlarının yanında Celal Bayar, Mahmut Esat Bozkurt, Mustafa Necati, Şükrü Saraçoğlu, Şükrü Kaya, Abdülhalik Renda gibi isimler tütün üreticisi köylülerle birlikte Akhisar Tütüncüler Bankası’nın kurucuları arasındaydılar.

Dahası Banka Akhisar’da, Kurtuluş Savaşı yıllarında Millî Kuvvetler için karargâh olarak da kullanılıyordu.

Kurulduktan sonra 1930’a kadar tek şube ile Akhisar’da faaliyetlerini sürdürdü.

Daha sonra Kırkağaç, İzmir, Muğla, Gördes, Borlu, Çeşme, Selçuk ve Saruhanlı’da şubeler açarak Ege Bölgesi’nde önemli bir banka haline geldi.

Banka sadece kredi vermekle kalmıyordu. Kurduğu işletme ile bizzat üretime ve pazarlamaya da yönelmişti. 1942 yılında kurulan Akhisar Ticaret Türk A.Ş ile tütünü mübaayaa, yapmaya, işletmeye ve ihraç etmeye başlanmıştı.

1954 yılında adı “Türkiye Tütüncüler Bankası” olarak değiştirildi, 1955 yılında da Genel Müdürlük İzmir’e taşındı.

TÜTÜNBANK, YAŞARBANK OLUYOR

Derken, Sümerbank’ın, Etibank’ın, Çaybank’ın ve Cumhuriyetin diğer sektör bankalarının başına gelen, bu bankanın da başına geliyor. Amerikan darbesi sonrası işbaşına gelen özelleştirmeciler, bütün kamu işletmelerinin yanında, kamu bankalarına da saldırıyorlar.

1980’de Türkiye Tütüncüler Bankası’nı satışa çıkarıyorlar ve Yaşar Holding’e satıyorlar.

1996'ya kadar Tütünbank olarak faaliyet gösteren bankayı Yaşar Holding, Sabancı’nın da önerisiyle Tütünbank olmaktan çıkarıyor, 12 Aralık 1996’da adını “Türkiye Tütüncüler Bankası Yaşarbank A.Ş.” olarak değiştiriyor.

Artık bankanın tütüncülükle ilgisi kalmamıştır.

 

BANKANIN YOK EDİLİŞİ

Adı Tasarruf mevduatı Sigorta Fonu… İsmine bakılırsa halim selim bir finans örgütü sanılır.

Oysa özelleştirmecilerin 1983 yılında kurduğu bu örgüt, tıpkı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı gibi kamu kurumlarının öğütücüsü ve yok edicisi olarak çalışmaktadır.

Bu kara şöhretli TMSF, borcu var diye 1999’da Yaşar Bank’a da el koyuyor. El koyduğu Egebank, Yurtbank, Bank Kapital ve Ulusal Bank ile birlikte hepsini bir çuvala doldurup Sümerbank bünyesinde birleştiriliyor.

Artık ne Yaşar Bank’ın, ne de diğerlerinin banka özelliği kalmamıştır. Dolduruldukları çuvalda öğütücüye gidecek kurbanlıklardır artık.

Öyle de oluyor.

Altında birleştirilen diğer dört banka ile birlikte Sümerbank, 2002 yılında OYAK BANK’a devrediliyor.

“Hele ki devredilen yer sonuçta bir ulusal kurum” diye azıcık nefes almaya niyetlenirken, bu kez de OYAK BANK satılıyor.

Kime dersiniz?

2007’de Hollanda’nın ING BANK’ına satılıyor.

Güya vatandaşın tasarruf mevduatlarını koruyacak olan bu TMSF, bir darbe ile,

Egebank'ı yok ediyor.

Yurtbank'ı yok ediyor.

Bank Kapital'i yok ediyor.

Ulusal Bank'ı yok ediyor.

Yaşar Bank’ı, önceki isimleriyle Tütün Bank’ı veya Akhisar Tütüncüler Bankası’nı yok ediyor

Sümerbank’ı bile yok ediyor.

OYAK BANK ise çuval içinde kendisine haraç mezat verilen posası çıkarılmış bu bankalarla birlikte kendisini yabancılara, Hollanda’nın ING’sine satıyor.

Başınız döndü değil mi? Serbest Piyasa ekonomisinin vahşetine bakar mısınız?

 

TÜTÜNBANK DA BİLDİĞİNİZ GİBİ

Cumhuriyet kamu kurumlarını sadece imalat atölyeleri olarak düşünmemişti. Her fabrika, her işletme, eğitim, kültür, sanat, spor deryasıydı. Yok edilen işletmelerin hangisinin kapatılan defterlerini aralasanız, bunları görürsünüz.

Tütün Bank da böyleydi.

Çocuk Tiyatrosu vardı.

Çocuk Korosu vardı.

Folklor grubu vardı.

Yaşar Bank zamanında da süren bu etkinlikler şehir meydanlarında, olmadı traktör kasasında sergilenir. İzmir fuarında gösteriye çıktıkları bile olurdu.

Reji döneminin bir lokma ekmeği bile kaçak yemeye zorladığı, on binlercesini katlettiği tütün köylüsünün çocuklarıydı bunlar.

Ne kolculuk vardı, ne Reji, ne kıyımlar.

Cumhuriyet vardı şimdi. Ekip biçiyorlar, tiyatro yapıyor koroda söylüyorlardı şimdi.

Olmadı.

Cumhuriyet ekonomisinin kamuculuğuna düşman olanlar, Amerikan darbesinin yol vermesiyle, ne banka bıraktılar, ne işletme, ne tiyatro, ne folklor.

Bugünlerde de tütün ekti sattı diye köylüyü zindana atıyorlar.

Devam edecek...