HALUK ERGÜVEN: GÜÇ BİZDE
Her ileri üretim ilişkişi bir önceki üretim ilişkilerini tarihin çöplüğüne atarken, üretimde yeni güçler tarihin sahnesine çıkar.
Geçiş dönemleri çok sancılıdır. Geçiş dönemlerinde mevcut ilişkileri sürdürmeyi isteyenler, bunun mümkün olmadığını görünce, daha gerici daha ilkel dönemlerin savunucusu olurlar.
Tarihte işsiz kalan tarım işçilerinin, tarım makinelerine saldırması gibi, günümüzde de, ülkemizdeki gibi garipliklerle karşılaşırız.
Üretimin yeni öncüsü, yüksek donanımlı, ileri teknolojiyi yaratan ve kullanan gençleri; Capulcuları, orantısız zeka kullandıkları için, espri, dayanışma ve çevre duyarlılığı taşıdıkları ve özel yaşamlarına müdahaleyi asla kabul etmedikleri için suçlayanlara, düşman gösterenlere tanık olabiliriz.
Bu gariplikler, can havliyle, çılgınlıklara, akıl dışılıklara dönüşür.
‘’PROF’’ Adem’in cep telefonu kullandığını, bir başkası, google ‘u, sultan bilmem kimin bulduğunu söylemeye başlar. Siyasetçi, her yalan söyleyişinde bende yalan yok der.
Geçiş dönemlerinde iktidarların, donanımsız ve yeteneksiz, zayıf insanlardan olduğunu tarih bize söylüyor.
Bu dönemlerde genellikle, aklın yok olup beyinin küçüldüğünü, bu dönemlerde temel güdünün, en çok konuşulmasından anlıyoruz.
Yaşadığımız dönem gibi, çocukları istismar ettikten sonra paçayı nasıl kurtaracaklarına dair yasa çıkarmaya kalkarlar.
Kadına şiddeti, din istismarını, yalanı normal sayarlar.
Televizyonlarda, kirlenmiş siyasetin çözümsüz tartışmalarında; bizleri, arenada gladyatör seyircisine dönüştürmeye çalışırlar.
İlkel dizilerle, şiddet, cehalet ve itaat ön plana çıkarılır.
Sosyal medyada, çirkinlikler defalarca paylaşılarak, çirkinliklere alışmanın önü açılır.
Değişim kaçınılmazdır. İlkel ve çılgın şeylere uyarak, son vurgun hesapları yapıp modaya uyarak, değişimden kurtulmak mümkün değildir.
Kendimizi bu ilkelliklerden korumak ilk görevimizdir.
Savaşı kazanmak, savaşı nerede kabul ettiğinizle yakından ilgilidir.
Savaş asla düşmanın güçlü olduğu yerde kabul edilmez.
Biz savaşı kendi platformumuzda kabul edeceğiz, bizim en güçlü, ilkelliğin en zayıf olduğu platformda.
Bilim, teknoloji, sanat ve spor platformlarında, yurtta ve dünyada barışı savunarak kabul edeceğiz.
Cumhuriyetimizin vaz geçilmez iki temel niteliği, Anti-Emperyalist ve laik niteliklerini savunarak kabul edeceğiz.
Bu platformları güçlendirmeliyiz. Çirkinliklerden olabildiğince uzaklaşarak, beynimizi ve ruhumuzu güzelliklerle olduğunca besleyerek, değişimin öncüsünü güçlendirebiliriz.
Güzel dille güzel yüzle, akılla bilim ve sanatla.
Ülkemiz bu niteliklerde insan hazinesine sahip olduğu için geleceğe umutla bakıyoruz.
Güç bizde, gizli ajandamız yok, iyilik doğruluk güzellikten yanayız.
Güç bizde barıştan, bilimden, teknolojiden, sanattan yanayız.
Güç bizde, insanlık tarihinin bu topraklarda biriktirdiği zenginliği, ancak biz koruyup insanlığın hizmetine sokabiliriz.
Güç bizde, dünyanın takdir ettiği sanatçı, bilim adamı, iş adamımız var.
Güç bizde, özverili kadınlarımız, zeka fışkıran gençliğimiz var.
Güç bizde, biz bu ülkenin; küçük bir azınlık dışında, tamamıyız.
Nitelik ve nicelik olarak biz bu ülkenin çoğunluğuyuz.
Sahip olduğumuz güçle, tüm sorunları çözeriz, kadın voleybolcularımızın şampiyon oluşundan belli değil mi?
Güzel bir hafta olsun.
erguvenhaluk@gmail.com