HALUK ERGÜVEN YAZDI:ÇATIRDIYORLAR
Bütün kavgalar, meta üretiminin kullanım için değil, kâr amacı için, değişime konu olması ile başladı. Değişim için meta üretiminin amacı, kâr etmektir ve metalar kâr etmek için değişime sokulur. Meta üretiminde, sabit sermaye dışında değişken sermayenin, yani emeğin, metada somutlaşan biçimi, metaya kullanım değeri katar.
Kullanım değeri, meta değişime konu olduğunda, büyük bir artışla yüksek bir seviyede oluşur. Bu ‘’değişim değerinin’’ büyük bir bölümü, kâr olarak karşımıza çıkar ve genel olarak emeğin sömürüsü anlamındadır.
Hangi kutsal örtü ile örtülmüş olursa olsun, kâr amacı olmayan meta üretimi yapılmaz.
Finans kapital için yatırımın, insani, ahlaki kültürel hiçbir değeri yoktur. Yatırım kâr amacı ile yapılır. Zaten kârlı olmayan yatırım için özel yatırımcı da bulunmaz.
Üretim araçları mülkiyeti bireylere ait olduğu için, bu kâr önce bireylerde ve giderek oligopol piyasa kurallarının etkisi ile kapitalist sistemin temel işleyişini oluşturur.
Tüm metalar değişim için, yani sadece kâr için üretilir. Şimdi yüksek teknoloji kullanımı ile, değişken sermayenin küçülmesi, sömürüyü meta dağıtım ağında/aşamasında yoğunlaştırıyor, kârlar da burada oluşuyor..
Hem üretimde verimi olağanüstü artmış sayıca az olan emek, hem değişim aşamasında donanımlı emek, kendi ürettikleri ve değişim sürecindeki gözlemleri ile, bu metaların hızla eskitip, şekil ve hız değiştirmiş yeni metalara dönüşmesinin insanlığın yararına olmadığını görüyorlar.
Metaya sahip olmanın, yaşamın amacı haline gelmesi, bu metaları kullananlardan daha çok bu metaları üreten ve değişim aşamasında yer alanları uyandırıyor.
Geleceği kuracak olanlar da onlar.
Fosil yakıt kullanımına, atom reaktörlerine, diğer plastik atıklarla çevreye verilen zararlara karşı çıkarken, doğaya saldırıya da göğüs geriyorlar.
Sağlıklı bir ortamda yaşamanın, doğa ile arkadaş olmaktan geçtiği anlayışı yaygınlaşırken, yıkılmakta olan eski üretim tarzı kırıntılarının, vurgunu, hırsızlığı, doğa talanını insafsız ve acımasızca sürdürdükleri bir dönem, birlikte yaşanıyor..
Üretimin yeni aşaması, ne denli sakin korkusuz ve temiz büyüyüp etkinleşiyorsa, vandallık, daha da kirlenerek sona doğru gidiyor. Ülkemizdeki yansımaları, yüz kızartıcı.
Eski bakanla mafya babaları el ele, ekonomik bir değere çöreklenerek, rakiplerini engellediklerini söylüyorlar. Başka bir mafya babası, kirli ilişki iddiaları ile gündeme oturuyor. Helallik isteyen iktidar ile helallik vereceğini açıklayan ana muhalefet yöneticilerinin, el ele olduklarını anlıyoruz.
Görünen, mevcut siyasi parti yöneticilerinin, üretim ve değişimde etkin olan emeğin farkında olmadıklarıdır..
Onlar hala, kurtuluşlarını, derneklerde, 52 lik destede ya da sistemini, değişim aşamasındaki sömürüye dayamış, kapitalizmi örnek alan Çin modelinde ya da iktidara payanda olmakta arıyorlar.Gçz boyamaya çalışıyorlar.
Yanılıyorlar, dar gelen siyasi parti kalıpları mutlaka kırılacak. Zaten çatırdadıklarını herkes görüyor, duyuyor.
Çatırdıyorlar. Geldikleri gibi gidiyorlar.
Yüziki yıl önce, M.Kemal emperyalizme başkaldırı mücadelesini Samsun’dan başlatmıştı.
Yüziki yıl sonra, kadına şiddete, çocuğa tacize, doğa talanına, yaşam tarzına müdahaleye karşı çıkan,
yurtta ve dünyada barışı, çokça üretip hakça paylaşmayı savunan,
aklın ve bilimin öncülüğüne, sanatın vazgeçilmezliğine inanan,
tarihine, kültürüne ve doğasına sahip çıkan,
M.Kemalin genç askerleri, ülkenin her tarafından, her yer Samsun diyerek, Samsuna çıkıyorlar.
Çatırdayanlar, geldikleri gibi hesap vererek gidecekler.
19 Mayıs Bayramı kutlu olsun.
19 MAYIS KUTLU OLSUN