HALUK ERGÜVEN YAZDI:ABD VE LÜMPEN PROLETERYA
Bütün dünyada kırk yıldan fazla bir zamandır, ülke yönetimlerine giderek nitelikleri daha da düşen yöneticiler seçildi.
İşsizlik ve yoksulluğun yaygınlaşması ile, tüm dünyada donanımsız, sığ yöneticilerin seçilmesi arasında doğrusal bir ilişki var. İşsizlik ve yoksulluk arttıkça, niteliksiz yöneticiler de artarak yaygınlaştı.
İşsiz yoksul ve sınıf bilincinden yoksun kitlelere lumpen proleter deniyordu şimdi bu kesim, prekarya olarak da adlandırılıyor.
Sınıf bilinci olmadığından, çeşitli entrikalara alet olabilen, yardım ve yiyecek paketleri ile ve dinsel etnik benzer duygularla yönlendirilebilecek kitleler olarak da tanımlanabiliyor.
Bu kesim, toplum yaşamının her döneminde olmasına karşın belirli dönemlerde, siyasi yöneticilerin bunları kullanmaları ölçüsünde, etkilerini çok fazla ve tehlikeli biçimde arttırabiliyorlar.
Başka bir anlatımla, bu kesimin istismar edilmesi sorun yaratır. Popilist politikalarla bunların içinden seçilmiş bazılarının çok önemli görevlere getirilmesi sonucu oluşan, cehaletle birleşen yetki fotoğrafı, cehaleti özendirici ve cüretkâr hale getirici bir etki yaratır.
Bu kesime dayanarak iktidar olanlar, ekonomi politik yönelişleri ne olursa olsun, dayandıkları bu kesimin desteğini elde tutabilmek için, giderek daha fazla kaba, daha fazla saldırgan, daha fazla ilkel olurlar.
Tüm dünyada, yirmi yıldır, ikinci savaş öncesinden bu yana, işsizliğin ve yoksulluğun en yüksek düzeyi yaşanıyor.
İşsizliğin nedeni üretim için yapılan yatırımların azlığından değil.
Gelişen teknoloji karşısında, teknolojik yatırımları gerçekleştiremeyen ve rekabet gücünü yitiren işletmelerin kapanması ile ve yüksek teknolojik yatırımlar yapan işletmelerin çok az sayıda işçi ile üretim yapmaları nedeni ile tüm dünyada işsizlik arttı, yoksulluk arttı, toplam talep daraldı.
Lümpen proleterya sayısı arttı, ve bu kesime verilen yiyecek paketleri ve diğer ödemeler yük olmaya başladı.
Zenginler daha çok zenginleştiler.
Çin'in ticari üstünlüğü ABD'yi çıldırttı.
Çin mallarının ulaşım yolunu kesmek için,
Süveyş kanalının ve Akdeniz'in önemi arttı.
Çin mallarının Akdeniz'de ulaşım yolunu kesmek için münhasır alan perdelemesi ile Akdeniz'de kargaşa yaygınlaştırılıyor.
İşsizliği önlemenin ilk ve en kolay yolu savaş çığırtkanlığı arttı.
Dünyanın önemli ölçekte kaynağı, bayrak gösterme ve çatışma alanlarında harcanıyor.
Lümpen proletarya, yiyecek paketleri azaldıkça, ve yeni işsizlerin bu yığınlara katılması ile siyasi anlamda etkisini yitiriyor, yönelişi farklılaşıyor.
ABD'de Trump'a destek verip başkan olmasını sağlayan önemli kesim, Lümpen Proleterya, şimdi önemli ölçüde desteğini çekmiş ve Biden'e yönelmiş görünüyor.
Şimdi savaş zamanı.
Savaş katıksız kural ister.
Savaş kurallarla hareket eden yönetici ister.
ABD için savaş çıkartmak ve yaygınlaştırmak birinci önceliğidir kim başkan olursa olsun.
Ama bu işleri yaparken, daha ciddi birisi tercih ediliyor.
Savaşın çirkinliği Biden'in terbiyeli görüntüsü ile gizlenebilir.
Ama Amerikan seçmeni açısından, Biden'ın tercih edilmesi önemli bir başarıdır, en azından terbiyesizliği, kural tanımazlığı gerilettiği, dünyada benzer örneklere ders vermesi bakımından başarıdır.
Amerikan seçmeni bizim gibi allame değildir. Onlar ABD derin devletinin neler çevirdiğini bilmezler.
Amerikan seçmeninin, Biden'a yönelmesinin en önemli yanı, Lümpen Proleteryanın artık etkisini kaybettiğini göstermesi bakımından da önemlidir.
Çünkü son beş yılda ve salgın nedeni ile Lümpen proleterya kitlesine katılan donanımlı mavi ve beyaz yakalı işçiler bu kitlenin niteliğinde önemli bir değişikliğe neden oldular.
Bu kitle içinde yer alan ve üretici gücün yeni emeği ile de bağları olan bu kesim, yeni emekle birlikte, sınıfsal bilinci olmasa bile, evrensel bir bilinçle, doğaya saygılı, özgürlükten yana, savaş karşı, kadına şiddet ve çocuk istismarına karşı olan bir bilinci temsil ediyorlar. Bu kesime Lümpen Proleterya yerine şimdi prekarya denmesi belki de bundandır.
Kesin olan yeni emek cogniteryanın üretimden gelen gücünün öncülüğünde, yeni bir dünyanın kurulacağıdır.
Bu emek üretimde üstlendiği rol ile, yönettiği teknoloji ile, başka coğrafyalardaki emekle bağı ve bağlantısı olan, o nedenle de, aynı zamanda evrensel olan bir emektir.
Kapitalizm çok çaresiz bir durumda, istemediği halde, bütün dünya işçilerini, teknolojideki gelişmesi ile birleştiriyor.