HALUK ERGÜVEN YAZDI: İLK GÜNAH, İLK ZOR, SON LOKMA

''İlk günahın teolojide oynadığı rolün aşağı yukarı aynısını, ekonomi-politikte ilk birikim oynar. Adem Baba elmayı ısırdı ve insan ırkı günahı yüklendi. Günahın kaynağı, onu geçmişe ait bir öykü olarak anlatarak açıklanır.

Evvel zaman içinde, bir tarafta çalışkan, akıllı ve her şeyden önce de tutumlu bir seçkinler grubu, diğer tarafta tembel, ellerine geçen her şeyi ve daha fazlasını har vurup harman savuran bir serseriler grubu vardı.

Teolojinin ilk günah efsanesi bize, kuşkusuz, insanoğlunun ekmeğini alnının teriyle kazanmaya nasıl mahkûm edildiğini anlatır; ekonomik ilk günah tarihi ise, buna ihtiyaç duymayan insanların nasıl olup da var olabildiklerini açıklar.'' K.Marx

Ama artık, ekonomi-politiğin açıkladığı ekonomik süreçlerden biliyoruz ki, birikimin kaynağında zora dayalı sömürü vardır ve bu zoru kullananlar, alın teri ile kazanmaktan muaf tutulanlar olmuştur.

Artık üreterek değer yaratanlar, isteseler bile, zorbayı, zorbalıkla sömüreni, zorbanın, göz boyayıcı sihircisini, eli sopalı muhafızını besleyemez.

Çünkü üretim, üretimi yapanlar için başa baş düzeyindedir.

Şimdi bir büyük kaosun yaşanacağı dönemdeyiz. Ya da , Yavuz Alogan'ın dediği gibi "Kusursuz Fırtına" öncesindeyiz.

Üretimin yetersizliği ile, üretmeden yaşayan aç gözlü asalakların, son lokmayı kapma isteğinin yaratacağı bir fırtınadır bu.

Şimdi bu asalaklar son lokmamıza el koymanın peşindedirler.

Fırtına, kaos, isterse cehennemler yansın, bu son lokmamızı kimse elimizden alamaz.

O son lokma, bütün çirkinlikleri yok etmek için, ülkemizi esenliğe çıkarmak için, ülkemizin üstüne çöken bu kabusu dağıtmak için bize lazım.

Biz o son lokmayı paylaşarak, aldığımız enerji ile bütün sorunlarımızı çözeceğiz.

İnanmayan varsa, 1919 - 1923 arası yaşananlara baksın.

Bu cumhuriyet son lokmalar paylaşarak kuruldu.

Bu cumhuriyet, son lokmalarımızı paylaşarak korunup yaşatılacaktır.

Yaşasın cumhuriyetimiz.

Yaşasın Cumhuriyeti kuranların anıları.