HALUK ERGÜVEN YAZDI: GEÇİP GİDERKEN

Askeri bir operasyon hakkında en masum bir soruyu sorana, işbirlikçi, hain ile başlayan ve artan bir şiddetle suçlamada bulunuyorsunuz iyi ediyorsunuz.

Ama şehitler üzerinden parti propagandası yapana söyleyecek sözünüz olmuyor.

Birisi yas ilan edelim deyince, 13 kişi öldü diye yas mı ilan edilir, anayasada yas'ın ne zaman ilan edileceği bellidir diyorsunuz da, iktidar anayasayı ihlal ederken gözünüz kamaşıp, kulağınız duymaz oluyor.

Ayasofya için, aramız ciddi şekilde bozulur demenize rağmen, iktidar bildiğini yapıyor ama iktidarı ölümüne savunmaya devam ediyorsunuz.

Her akşam ailece yandaş TV lerdesiniz.

Konuşmalarınıza iktidar bile şaşıyordur. Onlar gülüp şaşırarak sizi köklerinizden koparıp soysuzlaştırdıkça siz ülkeyi kurtardığınızı sanarak, tüm değerleri tartışılır hale getiriyorsunuz.

Millet yoksulluk ve çaresizlik içinde kıvranırken, kaynakların nerelerde çarçur edildiği hakkında dut yemiş bülbül gibisiniz.

İktidarın kusurlarını örtmede ne kadar saygılı ve anlayışlı ve hoşgörülüsünüz.

İç cepheyi bölen bir iktidara bu desteği vermenin ruh sağlığı ile ilgisi olmalı.

Çok yoğun özveriyi, yapılan bir kaç önemli işi de kirletip unutturdunuz.

Yazıklar olsun, İstiklal Savaşını bile, tutarsız dış politikalarla ülkenin başını derde sokan şaşkın çatışmalara benzettiniz ya.

Hem de geçip giderken.