HALUK ERGÜVEN YAZDI: ÇOK YANARAK, AZ YANALIM

Birisi, "Keyfine bak, siyasetle uğraşarak enerjini boşa harcama" der, çok masum ve sizi düşünerek söylenmiş gibi görünen bu tavsiye aslında siyasetle uğraşmanın bir başka biçimi ve tam kendisi ve en tehlikelisidir.

Hoşnut olmadığınız duruma tepki vermek de onamak da tepki vermemek de siyasetle uğraşmaktır.

Birincisi hoşnut olmadığınız ortamın düzelmesine, ikinci ve üçüncü tavır ise durumun sürmesine katkıdır.

Devleti yönetenlerin müdahale ettiği her şey, devletle ilgili her şey, ve bizlerin bu müdahale ve ilgiye tepkisi, onayı ve tarafsızlığı da siyasidir.

Tepkiler, onamalar ya da sessiz kalarak onamalar, ekonomik, toplumsal, kültürel, askeri alanlarda olabilir, ama hepsi geniş anlamda siyasidir.

Kılıçdaroğlu'na çok kızabilir onun derhal CHP'nin başından gitmesini isteyebiliriz.

Bu siyasi bir tavırdır.

Ama bir mafya babasının onu tehdit etmesine şiddetle karşı çıkmak da, onamak da, sessiz kalmak da siyasi bir tavırdır.

Kılıçdaroğlu'na yapılan bu çirkinliği şiddetle kınıyorum.

Karanlık anlayışa/çirkinliğe karşı, komplo teorileri üreterek, karanlık ve çirkinliği perdelemenin büyük tehlikesi vardır. Bu yaklaşım o karanlık ve çirkinliği ikinci plana düşürürken her karanlık ve çirkinliğin arkasında bir haklılık olduğuna inancı yaygınlaştırır.

O zaman karanlık ve çirkinliğe karşı çıkmaktan daha çok, komplo teorileri geliştirerek mutlu olduğumuz bir aşamaya geliriz.

Biz sade yurttaşız, arkasında doğru ya da yanlış ne olursa olsun karanlık ve çirkinliğe karşı çıkıyoruz.

Bir mafya üyesinin çirkin saldırısını şiddetle kınıyoruz.

Çirkinliklere, karanlık anlayışa, ne sessiz kalabiliriz, ne tarafsız kalabiliriz ve asla çifte standardımız olamaz.

Sebebi ne olursa olsun hiçbir karanlık düşünce ve davranışa, çirkinliğe hoş görü ile bakamayız.

Hepimiz her alanda sessiz kalmadan mücadele verip, ne kadar çok kişi yanarsak, o kadar az yanıp, daha çabuk çıkarız aydınlığa.