Çin Düsmanı Karşı Devrimci Yazılarım İkinci Kısım GEL DE PREZİDINT TRAMPA HAK VERME
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bu salgın ile ilgili ilk raporunu 21 Ocak'ta yayınladı. Bu tarih aynı zamanda virüsün insandan insana bulaştığının artık saklanamaz olduğu ve kabul edildiği tarihti.
Aşağıdaki görselde DSÖ'nün 14 Ocak 2020 günü yaptığı açıklamayı görüyorsunuz.
14 Ocak günü DSÖ hala Çinlilerin ona söylediği şeyi yani insandan insana bulaşmadığı martavalını gördüğünüz gibi tekrarlıyordu. Bu bulaşma şeklinin kabul edilmesi de Tayland'da vakaların görülmesi ve Tayland tıpçılarının uyarısı ile oldu.
DSÖ nün pandemi ilanı ise artık kendisine yönelik uyarılar ve eleştiriler ayyuka çıktıktan sonra 11 Mart günü oldu. Pandemi ilan etmesindeki bu gecikme ve yetkisi olduğu halde Çin'i karantina bölgesi olarak ilan etmemesi, ülkelerin Çin ile irtibatlarını kesmesini geciktirdi.
Böylece Ocak ve Şubat ayları boyunca hatta 11 Mart'a kadar ülkelerin Çin ile irtibatını bilimsel gerekler değil; ilgili ülkenin yöneticilerinin keyfi belirledi. Çin kendi ülkesinde bir yerden diğer yere girmeyi kısıt koyarken bütün dünyaya Çinli turist göndermeye devam etti. İş adamlarının ve turistlerin ülkeye gelmesine de engel olmadı. Onları uyarmadı. İtalya'da ilk vaka 1 Şubat günü ülkeye giriş yapan iki Çinli Turistte saptanmıştı.
Çin'in pek sosyalist devleti, Çin yılbaşısı tatili yapmak için Çin'e gelen Çinlilerin çalıştıkları ülkeye geri dönmesine de mani olmadı. Enteresandır Türkiye'de bile açıklanan ilk vaka Çinli işçisinden hastalık kapan bir kişi olmuştu.
Çin sosyalizmi kendi ülkesinde salgını "gümbür gümbür ve hatta aslanlar gibi" kontrol altına aldı deniyor. Efferim ona.
Madem öyle biz de salgının bir dünya belası haline gelmesinden ve hepimizin ebesini bellemesinden Çin Kapitalizmini sorumlu tutarız.
Elbette Çin kapitalizmini Batı Kapitalizmi ile birlikte sorumlu tutarız. Bütün ülkelerin son iki yüzyıldır gördüğü en cahil cühela yöneticilerin iktidarda olmasından dolayı Dünya halklarının bir iki istisna hariç hemen hepsini aynı gönül rahatlığı ile sorumlu tutarız.
Brezilya'nin ırkçı faşizan başkanı ile Meksika'nın hesapta solcu popülist başkanının bu salgın karşısında aynı tutumu takınmasında inananlar için şüphesiz alınacak pek çok hisse vardır.
Ama biz gene konumuza yani Çin Sosyalizmine geri dönelim
Şu çok basit soruya cevap arıyoruz. Sizin tarafınızdan karşı devrimci diye suçlanacağız diye bunu sormaktan vazgeçecek değiliz.
Eğer Çin sosyalist devleti her şeyi doğru yaptıysa bu hastalık nasıl oldu da bu kadar yayıldı? Çin'in dışına nasıl çıktı birader?
Not: Çin yöneticilerinin hastalığın duyulmasına mani olmak üzere işin başındaki uğraşılarını artık herkes bildiği ve kendileri de kabul ettiği ve suçu yerel KP yöneticilerine yıktıkları için hiç konu yapmadım. Çok istenirse onu da tartışırız.