Değişimin getireceği yeni üretim ilişkilerini, corona salgını nedeni ile erken yaşamaya başladık. Ekonomilerde robotik sistemlerin kullanılması, iletişim, bilişim alanlarındaki gelişmeler, emeğin hizmetler sektöründe yoğunlaşmasına neden oldu. İletişim, ulaşım ve bankacılık bu konuda öncü rol oynadı. Bu sektörler el ele, finans kapitalin kılcal sömürü mekanizmasını tüm dünyada etkin hale getirmek için çalışırken, işgücünün hizmetler sektöründe yoğunlaşmasının da öncüsü oldular. Bu gelişmeler, finans kapitalin uluslar arası hareketini hızlandırdı, para ve menkul kıymetlerin devir süratini arttırarak sömürü oranını yükseltti. Virofinans, sömürdükçe acıkan acıktıkça yiyen bir virüse dönüştü. Başta bankacılık olmak üzere her sektör,yeni yazılımlarla, kendilerinden hizmet alanları, ücretsiz işçi gibi çalıştırmaya da başladı. Örneğin bankalar kurduğu elektronik ve internet bağlantılı sistemlerle, herkesi bankacılık işlemlerini kendisinin yapmasına yönlendirirken, bu hizmetin karşılığını ödemediği gibi bir miktar da para almaya başladı. Bankalar ve iletişim sektöründe yaygınlaşan bu ilişkiler, tüm sektörlere ve tüm şirketlere yansıdı. Artık insanlar işle ilgili birçok şeyi, karşılaşmadan sanal ortamda yapabilir hale geldiler. Hatta açık büroda yarım pano ile ayrılmış bölümdeki iş arkadaşına bile e-mail atarak iş yapar hale geldiler. Başlangıçta, bire bir karşılaşma olmadığından, hizmetlerde yapılan istismar da giderek azaldı, şimdi yaşamımızın vazgeçilmez yeni ilişkileri ile yaşamayı sürdürüyoruz.
Bu yeni üretim ilişkileri, yeni örgütlenmeler, çalışma yaşamında yeni yöntemler, yeni iş alanları ihtiyacını doğururken, bazı işleri de yok ediyordu. Bu gelişmeler yeterince algılanmayınca, karamsarlık, geçmiş günlerin özlemi ve gençlere karşı tepkiler artıyordu.
Corona, gelişimi hızlandırdı. Karantina yaygınlaşınca, evden çalışma, on-line alışveriş, eğitim, siyasi parti toplantıları görüntülü konferanslar, elektronik olanaklarla yapılmaya başlandı. Utanarak gençlerin kıymetini anladık. Onların internet üzerinden gözü kapalı yaptıkları, işlemleri uzayı keşfetme başarısı olarak görüp, kendimizden utandık.
Bu zaten olacaktı, belirtildiği gibi corona bunu hızlandırdı. Şimdi soracağız, bu iletişim ve teknik olanaklar varken, koca binalara gerek kalacak mı? Siyasi partilerde, ilçe, il başkanlık binaları genel merkez binaları, israf değil mi? Seçimler için sandığa gitmeyeceğiz artık. Delegeye gerek kalmayacak. Milletvekili adayını partililer doğrudan belirleyebilecek. Tüm dünyanın doğasever emekçileri üretimden gelen güçleri ile birleşmiş olacaklar. Yeni dönemin işçileri bilgisayarları ile işlerini, doğada yaşarken yapacak.
Yeni dönemin devrimci öncü işçisi, doğayı koruyarak, kadına şiddeti çocuğa istismar engelleyerek, işsizliği önleyerek yeni bir dünya kuracak.
İlk denemeyi şu anda yapıyoruz, bağırıp çağırmadan sakince. Bunlar olurken, bu kadar iş, güç varken, kadın polis başörtüsü yönetmeliği çıkaranların varın, nerede olacaklarına siz karar verin