ÇİFTÇİ DAYANIŞMA PLATFORMU BAŞKANI ÖMER SARI:YİNE ÇİFTÇİ ÜZERİNDEN ALGI YAPMAYA BAŞLADILAR

Pandemiyle birlikte tüm dünyada tedarik zincirinin kopmasıyla tüm tüketim ürünlerinin aşırı pahalanması; özellikle tarım ürünlerinde ve tarım girdilerinin daha da fahiş fiyata yükselmesi elbetteki   biz üretici çifçileri çok büyük etkiledi.

Bu yüksek maliyet etkilenmesinden dolayı da üretmek çok lüks olmaya başladı.

Ama Allah’a şükür ki, ülkemizde her zaman olduğu gibi meyve,  sebze çarşılarda, pazarlarda ganimet. Pandemiden önce de bolluk vardı.

Şimdi de çarşılarda pazarlarda bol, ama pahalı.

 Sorun da burada.

 

YAZARI DA, BÜROKRATI DA, ZİRAAT ODALARI BAŞKANI DA AYNI KONUŞUYOR

Geçtiğimiz günlerde TZOB genel başkanı Şemsi Bayraktar bir TV röpordajında konuşuyor.

Girdi maliyetlerinin çok yüksek olduğundan bahsediyor.

Girdi maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğini söylüyor.

Evet; girdi maliyetleri çok yüksek. Biz çiftçiler de yüksek olan fiyatların düşmesini istiyoruz.

Eyyy sayın şemsi bayraktar; ben aklım erdi ereli çifçiyim. Sebze yetiştiriyorum. Her yıl girdi maliyetlerim yükseldi. Benim ürünümün girdi maliyetleri nedeniyle arttığını hiç görmedim.

Eyy! Sayın Şemsi Bayraktar; tarlada 10 lira olan patlıcanı 40 liraya, depoda 2 lira olan elmayı 10 liraya  vatandaşa satarken de” Girdiler arttı” diyordunuz.

Eyy! Sayın Şemsi Bayraktar ezbere konuşmakla olmuyor.

Dost alış verişte görsünle olmuyor.

Sizler, şehirlerde yaşanan gıda terörüne söz söylemeyip dokunmadıkça, hem tüketici, hem üretici çifçi soyuluyor.

 

PAHALILIĞIN NEDENİ

Evet; tarım ürünlerinde hiçbir zaman maliyet nedeniyle fiyat artışı olmaz.

Tarım ürünlerinde sadece arz ve talep nedeni ile fiyat artar.

Yani anlıyacağınız biz üretiyoruz. Tüccar bizden 1 alıyor 3 kazanıyor. Kimin alın teri kimin cebinde? Bizim alın terimiz tüccarın cebine gidiyor. Bizi de soyuyorlar,  tüketiciyi de.

Son zamanlarda yine TV ve sosyal medyada algı yapılmaya başlandı.

Son zamanlarda geçtiğimiz yıllara ait satılmayan ürünlerin dökülme videoları servis etmeye başladılar.

Yine biz çiftçileri siyasete alet etmeye başladılar.

Birilerinin bizleri çıkarları icin kullanmalarına izin vermeyeceğiz.

 

MAZOT GÜBRE VE TOHUMU DEVLET KARŞILASIN

40 yıldır uygulanan ve iflas eden bu liberal sistemden vazgeçin.

Neyin,nerede, nasıl ve ne kadar üretileceğine biz çiftçiler karar verelim.

Ufak çiftçiler olarak kooperatiflerde örgütlenelim.

Bu yıl kullanacağımız mazot, gübre ve tohumu devlet karşılasın.

Kendi toprağımızda kendi tohumumuzla üretim yapalım.

İşte o zaman kilmedik dikilmedik bir karış vatan toprağı kalmaz.

İşte o zaman tarım ve gıda güvenliğinde sorun yaşamayız.